Meme dokusu anneliğin, beslenme ve üremenin sembolü olmanın yanında kadının kadınlığını ve cazibesini gösteren en değerli organlarından birisidir. Ankara Göğüs estetiği doktorlarından Op.Dr. Kubılay Ozdıl tarafından yapılan göğüs estetiği ameliyatı ile meme dokusuna zarar vermeden göğüsleriniz istediğiniz şekle girecektir.
Detaylı BilgiGöğüs küçültme ameliyatı, normalden büyük, sarkık memelerin küçültülmesi ve vücut yapısı ile orantılı olacak şekilde doğal bir görünüm kazanması gerekir.
Detaylı BilgiGöğüs dikleştirme ameliyatı, sarkık memelerin vücut yapısı ile orantılı olacak şekilde daha doğal bir görünüm kazanması için estetik yapılabilmektedir.
Detaylı BilgiMeme dokusu anneliğin, beslenme ve üremenin sembolü olmanın yanında kadının kadınlığını ve cazibesini gösteren organlardır. Meme dokusunun gelişmediği ya da tekinin alındığı durumlarda kadının vücut bütünlüğü ve cinsiyet algısı zarar görmektedir. Bu durum kişileri hem psikolojik hem de sosyal olarak baskı altında tutabilmekte, kişilerin kendilerine güveni azalmakta ve ikili ilişkilerde olumsuzluklara neden olabilmektedir. Göğüs Büyütme - Meme Büyütme operasyonları ile kişinin kendisine olan özgüveni yerine gelmekte, hayata bakış açısı değişmektedir.
Çoğunlukla gelişimsel olarak meme dokusu büyüklüğünün yetersiz olmasından, olanında yetersiz büyümesinden dolayı meme daha küçük kalabilir ve bunun büyük oranda belirgin bir nedeni yoktur. Ayrıca gebelik sonrası memeler involusyona uğradığı için gebelik öncesinde normal dahi olsalar küçülebilirler.
En çok merak edilen şeylerden biri olan meme protezlerin patlaması çok zordur. Patlamadan çok, kesici-delici alet ile zarar görürler. Ayrıca zarar görmesi durumunda silikon bulunduğu yerden dışarıya bir sıvı gibi akmaz, şeklini kaybetmez sadece kuş gözü şeklinde bir çıkıntı oluşturur.
Meme protezleri farklı ihtiyaçlara hitap edecek şekilde çeşitli formlardadır. Vücudun farklı alanlarında kullanılan birçok çeşidi vardır. Yüzeyi pütürlü olabilir ya da düz olabilir. Protezlerin dış tabakasında 1-2 mm kalınlıkta silikon bulunur, bu dış silikon çeperin içinde jel silikon ya da tuzlu su olabilir. Silikon meme protezi şekil olarak yuvarlak ve ya anatomik-damla şeklinde olabilir. Hacim olarak çeşitli ebatlarda olabilir.
Protez; meme başı, meme altı ve koltuk altı olmak üzere üç yolla memeye yerleştirilebilir. Bu üç bölgede de bir süre sonra belli-belirsiz bir iz kalır. Her üç bölgenin de kendi içinde avantaj ve dezavantajları vardır. Silikon protez ameliyatı doğum sonrası emzirmeye engel teşkil eden bir durum değildir.
Silikon meme protezlerin kullanım güvenliği konusunda yıllar içinde tüm dünyada birçok ciddi kuruluş tarafından çalışmalar yapılmıştır. Hali hazırda mevcut olan yayınlar içinde silikon protezlerin, vücutta meydana gelen büyük hastalıkların herhangi birinden sorumlu olduğuna dair sabit bir kanıt yoktur. Silikon insan vücudu için bilinen en az allerjen maddelerden biridir ve dolayısı ile allerjik reaksiyon oluşturması beklenmez.
Bir kadının göğüsleri küçükse ve kalıcı olarak göğüs büyütmek istiyorsa günümüzde en etkili yol meme ameliyatıdır. Göğüs büyütme ameliyatı günümüzde en çok tercih edilen göğüs estetiği operasyonlardan biridir. Göğüs büyütme ameliyatında temelde iki yöntem uygulanır. Birincisi hastanın kendi yağının alınarak memelere enjekte edilmesi, ikincisi silikon meme protezidir. Meme protezi, göğüs büyütmenin altın standart tedavi yöntemidir.
Göğüs büyütme amaçlı yağ enjeksiyonu, kısıtlı hasta grubunda uygulanabilen bir göğüs büyütme yöntemidir. Özellikle küçük çaplı asimetrilerin ve şekilsel bozuklukların giderilmesinde uygulanabilmektedir. Kişinin kendi vücudundaki yağın kullanılması avantajdır ancak enfeksiyon riski, düşük miktarda hacim sağlayabilmesi, çoğunlukla ikinci bir seans gerektirmesi, meme hastalıkları açısından tanısal yaklaşımı zorlaştırması gibi dezavantajları uygulamanın kısıtlı kalmasının başlıca nedenleridir. Bu nedenlerle meme buyutme yöntemlerinden meme büyütme ameliyatı daha çok tercih edilen estetik bir operasyondur.
Meme büyütme için ameliyat dışında uygulanabilecek tek sağlıklı göğüs büyütme yöntemi destekli sütyen kullanmaktır. Meme büyütmek için ilaç, krem, organik tablet, vs… ürünlerin ne kadar doğal olduğu söylense de itibar edilmemelidir. Bitkisel göğüs büyütme yöntemleri de sanıldığı gibi etki yaratmamaktadır. Çünkü meme dokusunu büyütebilecek ürünün içinde hormonal bir etki olması gerekir. Bu hormonal etki sonucunda ciddi sağlık problemleri yaşayabilir, kanser olma riskinizi artırabilirsiniz.
Göğüs büyütme ameliyatı, memenin büyüklüğü, şekli ve hissedilmesini değiştiren göğüs estetiği ameliyatlarından biridir ve bunun için silikon meme protez kullanılmaktadır. Yapılan meme ameliyatı ile göğüslere estetik görünüm kazandırılır. Silikonlar aynı zamanda güneş losyonları, el losyonları, işlenmiş gıda, sakız, sabun gibi günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız birçok üründe bulunan bir maddedir.
Meme protezinin bir çeşidinin içinde de tuzlu su bulunmaktadır ve içinde tuzlu su bulunan protezlerde zamanla (yaklaşık 5-10 yıl) kayıplar olabilmekte ve değişmesi gerekebilmektedir. Ancak günümüzde kullanılan katı jel dolgulu silikon protezlerde böyle bir durumla karşılaşmıyoruz. Tek istisnası kapsül kontraktürü gelişmesidir. Kapsül kontraktürünün gelişmesi durumunda ek cerrahi işlem gerekebilmektedir.
Meme protezi ameliyatları sonrasında erken dönemde her ameliyatta olabilecek enfeksiyon, kanama, dikişlerde açılma ve hematom dediğimiz kan toplanması olabilir. Bu durumlar çok nadir olarak görülür ancak nadir de olsa ameliyat öncesinde bilmeniz gerekir. Geç dönemde kapsül kontraktürü görülebilir.
Kapsül kontraktürü, vücudun yerleştirilen meme protezi yabancı cisim olarak algılamasından kaynaklı vücutta sınırlı bir alanda tutmak için çevresinde fizyolojik bir bariyer oluşturmasıdır. Bu oluşan bariyer %0.5-1 hastada abartılı oluşur ve kapsül dediğimiz bir yapıya dönüşür. İleri düzeyde oluşmuş olan kapsüllerde memenin şekli bozulur. Bu durumun tedavisi mümkündür ve kapsülün çıkarılması bazen protezin değiştirilmesi gerekebilir.
Oluşan bu kapsül kontraktürünün hangi hastada, ne zaman ortaya çıkacağını bilemiyoruz. Protezlerin yapısı itibarıyla pütürlü yüzeye sahip olması, kas altına yerleştirilmesi, ameliyat sonrasında enfeksiyon ve kanamanın olmaması, eldiven pudrası dahil yabancı cisimlerin cerrahi sahasından uzak tutulması riskleri ciddi oranda azaltmaktadır.
Silikon protezler hastanın meme dokusunun miktarına göre kas altına veya kas üstüne, kas üstü yerleştirmede de kasın zarı altına veya üstüne yerleştirilebilmektedir. Bu yerleştirilen bölgelerin kendi içinde artı ve eksileri mevcuttur. Protez kas altına yerleştirildiği zaman kas dokusu tarafından korunmakta ve kapsül oluşma riski azalmaktadır. Kas üstüne yerleştirien silikon protezler ise daha anatomik ve doğal görünebilmektedir. Ancak protezin kas üstüne yerleştirebilmesi için belli bir miktarda meme dokusunun da mevcut olması gerekmektedir.
Pitoz dediğimiz goguslerdeki sarkıklık ileri düzeyde değilse ve memeler ideal boyutundan küçükse sadece protez yerleştirerek toparlanabilme şansı bulunmaktadır. Ancak bu sarkıklık ileri düzeyde ve meme hacmi de az ise mastopeksi dediğimiz meme diklestirmek için yapılan ameliyat ile birleştirilerek yapılan protez yerleştirilmesi daha doğal bir görünümlü sonuçlanabilmektedir.
Konulan protezlerin meme kanserinde tanıyı geciktirdiğini, erken tanı şansını azalttığını söylemek doğru bir ifade değildir. Zamanımızda kullanılan MR, USG, CT gibi ileri görüntüleme yöntemlerinde herhangi bir zorluk oluşturmazlar. Sadece protezlerin varlığı radyologlar tarafından bilinmelidir.
Öncelikle doktorunuz tarafından muayene edilirsiniz. Sonrasında ise doktorunuzla beraber konulacak protezin boyutu, şekli ve yerleştirilme yerine karar verirsiniz. Göğüs estetiği ameliyatı genel anestezi altında yapılmaktadır ve ortalama 1.5-2 saat arasında sürmektedir. Özel hastanede bir gün misafir edilebilirsiniz. Ameliyat sonrasında özellikle ilk 3 gün yatış pozisyonu olarak sırt üstü ve kalçadan 30-45 derece eğimli yatmanızı tercih ediyoruz. Beş gün boyunca ağızdan alınan ağrı kesici ve antibiyotik kullanıyorsunuz. Göğüs estetiği ameliyatı sonrası 3.gün banyo yapabilirsiniz, aynı gün pansumanınız yapılır. Alınması gereken dikişleriniz yoktur.
Özellikle ilk hafta aşırı kol hareketlerinden uzak durmalı çünkü protez yer değiştirebilir. Çoğunlukla dayanılmaz bir ağrı olmaz, olursa da basit ağrı kesicilerle kontrol edilir. Göğüs estetiği ameliyatı sonrasında erken dönemde göğüslerinizde gerginlik hissedebilirsiniz, zamanla azalarak geçecektir. Yaklaşık 3 ay sonra ödemin geçmesi ile erken dönemdeki büyüklüğünden %10-20 daha küçük görünecektir.
Meme protezi ameliyatı sonrası hastalar daha pozitif ve feminen hissetmekte, vücut imajı algısında ve özgüveninde artış hissetmektedirler. Göğüs büyütme ameliyatı için tipik meme büyütme hastası diye bir kavram yoktur. Meme büyütme ameliyatı farklı yaşlarda, farklı vücut yapılarında, farklı meme ölçülerinde hastalarda uygulanabilmekte ve en önemli ihtiyaç fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı bireylerde uygulanmasıdır. Meme ameliyatı öncesi var olan sağlık kayıtlarınızın, geçirmiş olduğunuz veya halen mevcut olan hastalıklarınızın doktorunuzla paylaşılması sağlıklı bir ameliyat planlanması için önem taşımaktadır.
Her ameliyatta olduğu gibi meme ameliyatlarında da hastaların gerçekçi beklentiler içinde olması gerekmekte total mükemmellik beklenmemelidir. Eğer hastada bariz asimetri, çatlak izleri veya birbirinden uzak meme uçları varsa bunlar meme protezi konulduktan sonrada çoğunlukla devam edecektir. Bu yüzden gogus buyutme ameliyatı öncesi doktorunuzla bu durumları detaylı bir şekilde konuşmanız iyi olacaktır.
Meme Küçültme ameliyatı, normalden büyük, sarkık memelerin küçültülmesi ve vücut yapısı ile orantılı olacak şekilde daha doğal bir görünüm kazanması için yapılan estetik ameliyatıdır. Meme yapısının normalden daha buyuk ve ağır olması kadınlarda çeşitli problemlerin oluşmasında da zemin hazırlamaktadır. Göğüslerin normalden büyük ve ağır yapıda olması, ilk fark edilen olarak görüntü açısından kadınlarda bir sıkıntıya sebep olmaktadır.
Mevcut ağırlık fazlalığı kişinin boyun, sırt ve omur bölgesinde deformasyonlara ve fıtıklaşmalara, buna bağlı olarak da ağrılara neden olabilmektedir. İlerleyen zaman ile birlikte aynı ağırlığın yıllarca devam etmesi veya belirgin göğüslerin saklanmaya çalışılması normal duruş pozisyonunun bozulmasına ve kamburlaşmaya yol açabilmektedir. Mevcut ağırlık sütyen askılarının omuz üzerinde derin izler bırakacak şekilde oturmasına ve omuzlarda belirgin çukurlaşmalar oluşmasına sebep olabilmektedir. Memelerin karın cildiyle temas eden alt yüzeyinin aşırı terlemesiyle ciltte reaksiyonlar oluşabilmekte ve hatta mantar enfeksiyonlarına sebep olabilmekte ve cilt renginde kalıcı koyulaşmalara sebep olabilmektedir. Yine memenin ağırlığı ve büyüklüğü spor yaparken zorluklara ve buna bağlı hareketsiz bir yaşama neden olabilmektedir.
Bazı kişilerde memelerin büyüklüğünden utanarak gizleme çabaları, kıyafet seçiminde yaşanılan sıkıntılar, tercih ettiği kıyafetleri giyememek gibi sosyal problemler bir araya geldiğinde depresyona varan psikolojik problemler görülmektedir. Meme Kucultme ameliyatı sayesinde estetik bir görünüm sağlanır ve bu gibi sorunlar yaşanmaz.
Meme Küçültme ameliyatının gerçekleştirilmesinde sağlık durumu uygun olduğu sürece üst yaş sınırı yoktur fakat alt sınır olarak 18 yaş söylenebilir. Bu alt yaş sınırının sebebi ise meme gelişiminin belli bir noktaya gelmesinin beklenmesi ve kişinin yapılacak ameliyatı psikolojik olarak kaldırabilecek bir gelişimi tamamlamış olması içindir.
Göğüs Küçültme ameliyatı için cerrahi dışında alternatif bir tedavi şekli bulunmamaktadır. Meme büyüklüğünün aşırı olmadığı ve toparlanma kabiliyeti yüksek cilt kalitesi iyi olan kısıtlı bir hasta grubunda liposuction uygulaması yapılabilmektedir. Günümüzde çok fazla sayıda estetik meme kucultme ameliyatı teknikleri ve bu tekniklerin modifiye edilmiş şekilleri tanımlanmıştır. Günümüze kadar geliştirilen çok sayıdaki teknik, elenerek günümüzde belli başlı bazı teknikler daha çok kullanılır hale gelmiştir.
Kullanılan tekniklerdeki ana amaç meme dokusunu üç boyutlu planda doğala yakın bir görünümde küçültürken cerrahiye ait izlerinde mümkün olduğunca kısıtlı bir alanda kalmasını sağlayarak gogus estetiğini korumaktır. Aynı zamanda erken dönemde elde edilecek güzel sonuçların, orta ve uzun vade de mümkün olduğunca kalıcı olması hedeflenir. Hangi hastada hangi tekniğin uygulanacağına memenin büyüklüğü, meme kucultme miktarı ile hastanın beklentileri de dikkate alınarak karar verilmektedir.
Meme Küçültme ameliyatı genel anestezi altında yapılan bir estetik ameliyattır. Meme ucunun yeri cerrahi sırasında olması gereken yüksekliğe taşınmaktadır ve bu esnada fazla miktarda bulunan meme dokusu, yağ dokusu ve cilt fazlalıkları çıkarılmaktadır. Ameliyattan sonra her cerrahi müdahaleden sonra görülebilecek olan kanama, yara yeri enfeksiyonu, dikişlerde ayrılma, doku kaybı gibi komplikasyonlar çok nadir de olsa görülebilmektedir.
Meme küçültme ameliyatı öncesinde, her estetik ameliyat da olduğu gibi bazı hazırlık ve önlemlerin alınması gerekmektedir. Sigara içen hastaların sigarayı bir ay kadar öncesinden bırakması veya en azından azaltması gerekmektedir. Diabet, hipertansiyon, kalp, astım gibi kronik hastalığı olan, ilaç kullanan hastaların tedavilerinin düzenlenerek hastalıklarının stabil hale getirilmesi gerekmektedir. Kan sulandırıcı ilaç ( aspirin, kumadin gibi) kullanan hastaların tedavilerinin ameliyat öncesi takip eden doktor tarafından değerlendirildikten sonra ayarlanması gerekmektedir.
Göğüs Küçültme ameliyatlarında uygun cerrahi teknikler kullanılarak hastaların çoğunda emzirme fonksiyonları korunabilmektedir. Ama normalde hiç meme ameliyatı olmamış kadınlarda da süt verememe durumu ile karşılaşılabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Meme ameliyatına özgü olarak cerrahi sonrası meme başı duyu bozuklukları görülebilmesi olasıdır. Ameliyattan sonra meme başı duyusu azalabilmekte ya da artabilmektedir. Bu durum büyük oranda geçicidir ve altı ay veya bir yıl içinde normale dönmektedir.
Meme ameliyatı öncesi, ameliyatın en önemli aşamalarından biridir ve doktorla beraber hastanın yeterli zaman ayırıp yapılabilecekler hakkında detaylı konuşması gerekmektedir. Planlamada meme başı bulunduğu yerden vücut için ideal, olması gereken yukarıdaki yeni yerine taşınması için gerekli ölçümler yapılır. Memedeki fazla deri, meme dokusu ve yağ doku fazlalıklarının çıkartılması planlanan kısımlar işaretlenir. Bu fazlalıklar çoğunlukla memenin alt kısmında bulunan sarkmış olan kısımdadır. Fazlalıklar çıkartıldıktan sonra kalan dokular anatomiye uygun olarak toparlanarak memeye dik ve naturel bir görünüm verilir.
Ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır ve ortalama üç ile 4 saat arası sürer. Ameliyat sonrasında memelerde sıvı birikimini engellemek için sigorta görevi gören birer adet negatif basınçlı dren konulmaktadır ama bazı durumlarda drenlere ihtiyaç olmayabilmektedir. Hastanede yaklaşık bir gün kalınır ve taburcu edilirken drenler çekilir. Ameliyattan sonra ikinci gün banyo yapılabilir ve aynı gün pansumanlar yenilenir. Dikişler kendiliğinden eriyen dikişler kullanıldığı için ve deri altında olduğu için alınması gerekmemektedir. Uygun bir sütyen yaklaşık bir buçuk ay kadar kullanılır. Bir hafta sonra ağır bir iş değilse iş hayatına ve sosyal yaşantıya dönmek mümkün olmaktadır. İki hafta sonra hafif sporlar, iki ay sonra ağır sporlar yapılabilmektedir.
Meme ameliyatlarında kullanılan tekniğe göre temel olarak iki şekilde iz kalabilir. Birincisi ters T skar olarak adlandırılır. Ters T şeklindeki skar meme başı, meme başından meme altına doğru uzanan ve meme altında yer alan bir iz olur. Diğer bir yöntemde vertikal skar olarak adlandırılır. Vertikal skarda da meme başı ve meme başından meme altına uzanım gösteren bir iz olur. Bu izler zamanla silikleşme eğilimindedir ve silikleşmesi için silikon bantlar kullanılabilir.
Meme Küçültme ve meme büyütme ameliyatlarında sütyen ölçülerinde değişiklik cup size (A-B-C-D-DD gibi)da olmaktadır, sırt ölçüsü olan değerlerde bir değişiklik eğer liposuction gibi bir işlem cerrahiye eklenmedi ise olmamaktadır.
Doğum yapma ihtimali olan kadınlarda emzirmeyi bozmayacak ameliyat teknikleri tercih edilmektedir ve cerrahi sonrası yüksek oranda emzirme ile ilgili bir problem yaşanmamaktadır. Ancak meme kucultme ameliyatı düşünmekte olan her hastanın, ameliyat öncesinde bu durumun kesin olmadığını bilmesi gerekmektedir.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında meme altında öncesinde görülen deri problemlerinin çoğu düzelmekte ve kişi vücuduna daha fazla yakışan ve istediği kıyafetleri giyebilmektedir. Boyun bölgesine binen ağırlığın azalmasına bağlı olarak ve duruş bozukluklarının azalması sonrası bu durumdan kaynaklanan ağrılarda azalma görülebilmektedir. Birey tüm bunların sonucunda daha aktif bir hayata ulaşmakta, özgüveni artmakta ve psikolojik olarak daha stabil bir hal alabilmektedir.
Meme küçültme ameliyatında memelerden deri, meme dokusu ve yağ dokusunun bir kısmı çıkartılmaktadır. Fakat meme ameliyatı sonrasında aşırı kilo alınması durumunda, tekrar gebelik durumunda meme dokusunun yapısında yeniden değişiklikler oluşabilmekte ve cerrahi ile elde edilmiş olan görünümde bozulmalar ile karşılaşılabilmektedir. Yapılmış olan cerrahi yaşlanma sürecinin önüne geçmediği için elde edilen sonuç tabidir ki limitsiz süreli etkili değildir.
Aşırı kilo problemi olan ve kilo vermeyi planlayan kişilerin kilo probleminin düzelmesi sonrası cerrahiyi planlamaları daha mantıklı olacaktır. Çünkü kilo verdikten sonra göğüsler bir miktar küçülecektir ve kilo vermeden önce ameliyat olup kilo verilirse memeler ideal büyüklüğünden daha küçük ve sarkık bir hal alabilir. Meme kucultme operasyonu için uygun mevsimsel bir dönem aranmaz. İş hayatında ve sosyal yaşamda kendisine zaman ayırabildiği her dönemde olabilir.
Göğüs Küçültme operasyonlarında fiyatlarını belirleyen bazı faktörler bulunmaktadır. Ameliyatın ne derece büyüklükte gerçekleşeceği ve seçilecek tedavi yöntemi meme ameliyatı fiyatını belirlenmesinde en büyük etkendir. Ayrıca uygulamanın yapılacağı kliniğin kalitesi ve operasyon esnasında kullanılan anestezinin marka ve miktarı meme küçültme operasyonu fiyatlarını belirleyen bir diğer faktördür.
Büyük ve sarkık göğüsler günümüzde birçok hanım için sorun oluşturmaktadır. Büyük göğüsleri gizlemek, onların ağırlığını taşımak, uygun beden sütyen bulmak, omuzların sütyen askılarından çökmesi, terleme yapması, hepsi ayrı ayrı dertlerdir ve bir araya gelince dayanılması çok zor olur. Peki neden büyüyor göğüsler, çaresi nedir?
Meme dikleştirme ameliyatı, sarkık memelerin vücut yapısı ile orantılı olacak şekilde daha doğal bir görünüm kazanması için yapılabilmektedir. Meme dikleştirme ameliyatının gerçekleştirilmesinde sağlık durumu uygun olduğu sürece üst yaş sınırı yoktur. Meme dikleştirme ameliyat tekniklerdeki ana amaç meme dokusunu üç boyutlu planda doğala yakın bir görünümde dikleştirme işlemini gerçekleştirirken, cerrahiye ait izlerinde mümkün olduğunca kısıtlı bir alanda kalmasını sağlamaktır. Aynı zamanda erken dönemde elde edilecek güzel sonuçların, orta ve uzun vade de mümkün olduğunca kalıcı olması hedeflenir. Hangi hastada hangi tekniğin uygulanacağına memenin büyüklüğü, meme dokusu ve derisinin yapısı ve hastanın beklentileri de dikkate alınarak karar verilmektedir.
Dikleştirme ameliyatı genel anestezi altında yapılan bir ameliyattır. Meme ucunun yeri cerrahi sırasında olması gereken yüksekliğe taşınmaktadır ve bu esnada fazla miktarda bulunan meme dokusu, yağ dokusu ve cilt fazlalıkları varsa çıkartılmaktadır. Var olan meme dokusu yeniden şekillendirme için yetersizse, silikon meme protezlerinin yerleştirilmesi işlemi ameliyata eklenebilmektedir. Ameliyattan sonra her cerrahi müdahaleden sonra görülebilecek olan kanama, yara yeri enfeksiyonu, dikişlerde ayrılma, doku kaybı gibi komplikasyonlar çok nadir de olsa bu ameliyatla da birlikte görülebilmektedir.
Ameliyat öncesinde cerrahiye hazırlık için bazı hususlara dikkat etmek gerekmektedir. Sigara içen hastaların sigarayı bir süre öncesinden bırakması veya en azından azaltması gerekmektedir. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp, astım gibi kronik hastalığı olan, ilaç kullanan hastaların tedavilerinin ameliyat öncesinde düzenlenmesi gerekmektedir. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların tedavilerinin ameliyat öncesi takip eden doktor tarafından değerlendirildikten sonra ayarlanması gerekmektedir.
Meme dikleştirme ameliyatlarında uygun cerrahi teknikler kullanılarak hastaların çoğunda emzirme fonksiyonları korunabilmektedir. Ama normalde hiç meme ameliyatı olmamış kadınlarda da süt verememe durumu ile karşılaşılabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Meme ameliyatına özgü olarak cerrahi sonrası meme başı duyu bozuklukları görülebilmesi olasıdır. Ameliyattan sonra meme başı duyusu azalabilmekte ya da artabilmektedir. Bu durum büyük oranda geçicidir ve altı ay veya bir yıl içinde normale dönmektedir.
Ameliyat öncesi ameliyatın en önemli aşamalarından biridir ve doktorla beraber hastanın yeterli zaman ayırıp yapılabilecekler hakkında detaylı konuşması gerekmektedir. Planlamada meme başı bulunduğu yerden vücut için ideal, olması gereken yukarıdaki yeni yerine taşınması için gerekli ölçümler yapılır. Memedeki fazla deri, meme dokusu ve yağ doku fazlalıklarının çıkartılması planlanan kısımlar işaretlenir. Fazlalıklar çıkartıldıktan sonra kalan dokular anatomiye uygun olarak toparlanarak memeye dik ve doğal bir görünüm verilir. Kalan doku şekillendirme için yetersiz ise silikon protez kullanılarak dikleştirmeye katkı sağlanabilmektedir.
Ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır ve ortalama üç ile dört saat arası sürer. Ameliyattan sonra memelerde sıvı birikimini engellemek için sigorta görevi gören birer adet negatif basınçlı dren konulmaktadır ama bazı durumlarda drenlere ihtiyaç olmayabilmektedir. Hastanede yaklaşık bir gün kalındıktan sonra taburcu edilirken drenler çekilir. Ameliyat sonrası ikinci gün banyo yapılabilir ve aynı gün pansumanlar yenilenir. Kendiliğinden eriyen dikişler kullanıldığı için ve deri altında olduğu için dikişlerin alınması gerekmemektedir. Ameliyat sonrası için uygun bir sütyen yaklaşık bir ay kadar kullanılır. Bir hafta sonra ağır bir iş değilse iş hayatına ve sosyal yaşantıya dönmek mümkün olmaktadır. İki hafta sonra hafif sporlar, iki ay sonra ağır sporlar yapılabilmektedir.
Doğum yapma ihtimali olan kadınlarda emzirmeyi bozmayacak ameliyat teknikleri tercih edilmektedir ve cerrahi sonrası yüksek oranda emzirme ile ilgili bir problem yaşanmamaktadır. Ancak meme dikleştirme ameliyatı düşünmekte olan her hastanın, ameliyat öncesinde emzirmeyle ilgili durumun kesin olmadığını bilmesi gerekmektedir.
Yapılmış olan cerrahi, yaşlanma sürecinin önüne geçmediği için elde edilen sonuç tabidir ki limitsiz süreli etkili değildir. Aşırı kilo problemi olan ve kilo vermeyi planlayan kişilerin kilo probleminin düzelmesi sonrası cerrahiyi planlamaları daha mantıklı olacaktır. Çünkü kilo verdikten sonra göğüsler bir miktar küçülecektir ve kilo vermeden önce ameliyat olup kilo verilirse memeler ideal büyüklüğünden daha küçük ve sarkık bir hal alabilir.